Tepebaşı Belediyesi sürdürülebilir otelcilik eğitimleri başladı
TEPEBAŞI SÜRDÜRÜLEBİLİR İŞLETMELER PROJESİ ÇERÇEVESİNDE EĞİTİM SÜRECİ BAŞLAYARAK, TURİZM SEKTÖRÜ VE OTELLER İÇİN DÜZENLENEN İLK EĞİTİM, “SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA; DÜN, BUGÜN, YARIN” OLDU.
ecloud
Tepebaşı Sürdürülebilir İşletmeler Projesi çerçevesinde eğitim süreci başlayarak, turizm sektörü ve oteller için düzenlenen ilk eğitim, “Sürdürülebilir Kalkınma; Dün, Bugün, Yarın” oldu.
Tepebaşı Belediyesi’nin küresel amaçlar çerçevesinde başlattığı Tepebaşı Sürdürülebilir İşletmeler Projesi devam ediyor. İşletmelerin faaliyetlerinde çevresel, sosyal, kültürel, ekonomik, insan hakları, sağlık, güvenlik gibi konuları ele alarak daha sürdürülebilir olmalarını amaçlayan proje bağlamında ilk olarak oteller ele alındı. Gerçekleştirilen ilk eğitim programı, “Sürdürülebilir Kalkınma; Dün, Bugün, Yarın” oturumu da Hilton Garden Inn ev sahipliğinde EKOIQ ve İklim Haber Genel Yayın Yönetmeni Barış Doğru tarafından gerçekleştirildi.
“Dünya artık bambaşka bir yere gidiyor”
Eğitim toplantısına Tepebaşı Belediye Başkan Yardımcısı Suat Yalnızoğlu, İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü yetkilileri ve projeye katılan 12 otelin yetkilileri katıldı. Toplantıda Yalnızoğlu, “Dünya artık bambaşka bir yere gidiyor. Bizim sürdürülebilirlik merkezimiz de 2018 yılında faaliyete geçti. Ardından İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğümüzü kurduk ve farklı çalışmalar yapmaya başladık. Bu da bizim ilk projemiz ve çok önemsiyoruz. Projemize ilk olarak kentimiz için de çok önemli olan oteller ile başlamak istedik. Bu eğitimlerin çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Tepebaşı ve Eskişehir’in bu sürdürülebilirlik konusunda başarılı bir noktaya taşıyacağımızı düşünüyoruz” dedi.
“Hem gündelik hayatı hem de çocuklarımızın geleceğini doğrudan etkiliyor”
Gerçekleştirilen eğitimde Barış Doğru, “12 yıldır sadece bu alanla ilgileniyorum. Sürdürülebilirlik ve iklim krizini tüm boyutları ile anlamaya ve aktarmaya çalışıyoruz. Sürdürülebilirlik nereden çıktı, sorusunu çok alıyorum. Bunun çok basit bir cevabı var; sürdürülemezlik. İnsan uygarlığının sadece çevresel değil, ekonomik ve sosyal olarak sorunlarını birlikte ele almanın adı. 1970’li yıllardan beri kendisini hissettiren bir konu. Birçok araştırmacı bir şekilde bunu anlatmaya çalıştılar. Ne yazık ki sadece Türkiye değil, dünya için de bu geçerli. Genel olarak bilim insanlarına yeterince kulak verilmedi. Ta ki sorunlar iyice hissedilene ve gözden uzak tutulamayacak hale gelinceye kadar. Artık sürdürülebilirlik ve iklim krizi, dünyanın her parçasını değişik şekillerde etkiliyor. Hem iş alanlarını hem gündelik hayatı hem de çocuklarımızın geleceğini doğrudan etkiliyor. Sürdürülebilirliğin tanımında zaten, bugünün ihtiyaçları ile birlikte gelecek kuşakların da ihtiyaçlarını karşılamak yer alıyor. İklim krizi artık günümüzün gerçeği ve her coğrafyayı etkiliyor. Artık bu konu 21. yüzyılın da hayat bilgisi konumuna geldi” sözlerini kullandı.
