Trabzonun sözlü tarihi ”Haykırışlar” kitabı okuyucuyla buluştu

Trabzon’un Yüzyılını Yaşayan Yaşlı çınarların Anlatımıyla Kayıt Altına Alınan “haykırışlar” Kitabı Okurlarıyla Buluştu. Trabzon Sanatevi Bahçesinde Gerçekleştirilen Imza Gününde Okuyucular Yoğun Ilgi Gösterdi.

Trabzonun sözlü tarihi ”Haykırışlar” kitabı okuyucuyla buluştu

Trabzon’un yüzyılını yaşayan yaşlı çınarların anlatımıyla kayıt altına alınan “Haykırışlar” kitabı okurlarıyla buluştu. Trabzon Sanatevi bahçesinde gerçekleştirilen imza gününde okuyucular yoğun ilgi gösterdi.

Gazeteci-Yazar Kemal Çuman tarafından hazırlanan Trabzon’un değişik ilçelerinden 80 yaşın üstündeki 46 vatandaşın anlattıkları anıların anlatıldığı “Haykırışlar” kitabı okurlarıyla buluştu. Ortahisar ilçesindeki Sanatevi bahçesinde gerçekleştirilen imza gününde Kemal Çuman, okuyucuları ile bir araya geldi. Yoğun ilginin gösterildiği imza gününde yayınlanan kitapla ilgili açıklamada bulunan Gazeteci-Yazar Kemal Çuman, “Bu kitapta, insanlık tarihine ev sahipliği yapan Trabzon’un değişik yerlerinde yaşayan çınarlarımızın farklı hikayelerini bulacak ve şimdiye kadar ortaya çıkmamış tarihi geçmişimize bir yolculuk yapacağız. Tarihin tozlu yaprakları karıştırıldığında dünyada olduğu gibi ülkemizde ve Trabzon’da da topluma mal olmuş acı tatlı pek çok olay yaşandığını görürüz. Üzerinden uzun yıllar geçtiğinden kimi unutulan ve kayıt altına alınmayan nice yaşanmışlıklar, 80 yaşın üzerinde 46 çınarımızla yaptığım söyleşilerle gün yüzüne çıktı. Bu eseri yazmamdaki en büyük amaçlarımdan biri de, özellikle gençlerimize yönelik, geçmişteki zorlukları görüp geleceklerini inşa ederken, daha büyük işler başarabilmeleri, hayatın zorluklarına karşı daha dayanıklı olabilmeleri için gerçek bir hayat dersi olmasıdır” dedi.

Söyleşi yaptığım yaşlılar ile saatlerce konuştuklarına şahit olduğunu belirten Çuman, “Siz, sohbet ettiğiniz bir yaşlının günümüzden bahsettiğini hiç gördünüz mü? Onun gözü daima eskidedir. Sürekli geçmişten bahsederek, üzüntülü olduğu zamanları hatırladıkça yaşadığı anıları etrafındaki insanlarla paylaşmaya başlayarak geçmişten güç aldıklarını görürüz. Hele yaşlıların ‘Bizim zamanımızda’ diye başlayan, ‘Günümüzde yalnız kaldık’ şeklinde biten cümleleri var ya. Ardından anlatılan zorlukla mücadelenin yaşandığı tecrübenin getirdiği cümleler gibidir. Yaşlılık, sonbaharda dökülen yapraklar gibidir; bir daha baharı gelmez. Bir yandan toplumun tümüne, yaşlılara nasıl davranmamız gerektiğini ve onlardan geçmişle ilgili her türlü bilgiyi nasıl alabileceğimizi düşünürken, kendim dahil olmak üzere hepimiz belli bir yaşa geldiğimizde keşke büyüklerimin anlattıklarını kayıt altına alsaydım pişmanlığı ile karşı karşıya kaldık. Ama şu bir gerçek ki, gençliğimizde bize kimse yol göstermediği gibi, kendimiz de bu konuları hiç düşünmemişiz. İnşallah bu yazdığımız kitap, gelecek kuşaklara bizim düştüğümüz durumla ilgili bir mesaj vermiş olur. Yaklaşık 5 yıl süren zor ve meşakkatli bir çalışmamın sonucu olarak yaşlı çınarlarımızla yaptığım söyleşilere tanıklık etmek, hayatımın en önemli anları olarak hafızamda kalacaktır. Hayatını kaybeden çınarlarımıza Allah’tan rahmet, hayatta kalanlara sağlık ve mutluluklar diliyorum” ifadelerini kullandı.