Ünlü yazarın oğlu babasını anlattı: Sabah 09.00dan gece 00.00a kadar kitap yazardı
ÜNLÜ YAZAR FAİK BAYSAL'IN OĞLU EMRE BAYSAL, SÖYLEŞİ PROGRAMINDA BİR ARAYA GELDİĞİ GENÇLERE BABASINI ANLATTI. EMRE BAYSAL, "BABAM SABAH 09.00'DAN GECE 00.00'A KADAR KİTAP YAZARDI. BABAMIN BU SAHNEYİ GÖRMESİNİ, BURADA GENÇLERLE BİRLİKTE OLMASINI HEP İSTERDİM. ÇOK HOŞUNA GİDERDİ" DEDİ.
Ünlü yazar Faik Baysal’ın oğlu Emre Baysal, söyleşi programında bir araya geldiği gençlere babasını anlattı. Emre Baysal, "Babam sabah 09.00’dan gece 00.00’a kadar kitap yazardı. Babamın bu sahneyi görmesini, burada gençlerle birlikte olmasını hep isterdim. Çok hoşuna giderdi" dedi.
Sakarya Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen aralık ayı kültür sanat etkinliklerinde yazarlar Sibel Akkuzu, Ahmet Karakulak, Yasin Yarar ve Oğuz Şenses öğrencilerle bir araya geldi. Tes-İş Anadolu Lisesi, Şehit Üsteğmen Selçuk Esedoğlu Anadolu Lisesi, Cemil Meriç Sosyal Bilimler Lisesinde gerçekleştirilen söyleşilere genç okurların ilgisi yoğundu.
Liselerdeki söyleşilerin ardından yazarlar Faik Baysal Kütüphanesi’nde kitapseverlerle buluştu. Kütüphanede Yazar Faik Baysal’ın oğlu Emre Baysal da hazır bulundu. Faik Baysal’ın hayatı ve eserleri hakkında bilgiler veren yazarlar, aynı zamanda gençlere okumayı ve edebiyatı sevdirmek için yazarlık serüvenlerinden bahsedip, öğütlerde bulundu.
Etkinlikte duygu dolu anlar yaşayan Baysal, babasının kitaplarını imzaladı.
"Dünyanın en güzel lisanının Türkçe olduğunu söylerdi"
Ünlü yazarın oğlu Emre Baysal, "Babam sabah 09.00’dan gece 00.00’a kadar kitap yazardı. Babamın bu sahneyi görmesini, burada gençlerle birlikte olmasını hep isterdim. Çok hoşuna giderdi. Fransız okulunda okuyup, içlerinde yıllarca yaşayıp ve birçok dil bilmesine rağmen dünyanın en güzel lisanının Türkçe olduğunu söylerdi. Yabancı kelime kullanılınca hemen rahatsızlığını dile getirirdi. Reklamı olmayan, kendi ismini bir başkasına asla satmayan bir yazardı. Büyükşehir belediyemize, babama ve eserlerine muazzam bir şekilde sahip çıktığı için minnet borçluyuz" dedi.