Yozgatta 6 bin yıl öncesine “hassas dokunuş”

ANADOLU’NUN EN ESKİ YERLEŞİM MERKEZLERİNDEN BİRİ OLAN VE TARİH BOYUNCA BİRÇOK MEDENİYETE EV SAHİPLİĞİ YAPAN YOZGAT’TA TARİH GÜN YÜZÜNE ÇIKARTILIYOR.

Yozgatta 6 bin yıl öncesine “hassas dokunuş”

Anadolu’nun en eski yerleşim merkezlerinden biri olan ve tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapan Yozgat’ta tarihi gün yüzüne çıkartılıyor.


Tarihi 6 bin yıl öncesine dayanan ve Yozgat’ın Sorgun ilçesine bağlı Peyniryemez köyü bölgesinde yer alan Çadır Höyük’te, 2022 yılı kazı çalışmaları başladı. Yozgat’ın en eski tarihi yapılarından biri olan ve M.Ö. 4000 yılından önce yaşamın olduğu Çadır Höyük’te, arkeologlar fırça darbeleri ile geçmişe ışık tutarak tarihi gün yüzüne çıkartmaya çalışıyor. Çadır Höyük’teki kazılar, 28 yıldır itina ile yapılırken çalışmalar sonrası elde edilen bulgular da arkeologlar tarafından inceleniyor. Bünyesinde Kalkolitik Çağı; Hititler, Frigler ve Persler, Helenistik Çağı; Roma, Bizans medeniyetlerinin izini barındıran Çadır Höyük ’ün bölge ve ülke turizmine kazandırılması amaçlanıyor.



“Hassas dokunuşlarla gün yüzüne çıkarıyoruz”


Kazı bölgesinde çalışan Yozgat Bozok Üniversitesi Sanat Tarihi 3. Sınıf öğrencisi Demet Demirhan, “Çadır Höyük kazı alanında çalışıyoruz. Şu an çalıştığımız alan Kalkolitik dönem. Bu dönem hassas bir dönem olduğu için çok ince çalışmalar yapıyoruz. Ççalışmalarımız çok güzel gidiyor, hocalarımız bize çok yardımcı oluyorlar. Hassas dokunuşlarla biz de bu alanın gün yüzüne çıkmasına yardımcı oluyoruz” dedi.



“Tarihi kalıntıları ortaya çıkarıyoruz”


Yozgat Bozok Üniversitesi Sanat Tarihi 4. Sınıf öğrencilerinden Ezgi Bakioğlu ise, “Çadır Höyük’te görev aldım. Burada tarihi kalıntıları ortaya çıkarıyoruz. Kazı yapıyoruz, Çadır Höyük eski uygarlıklara dayanan bir yapı. Burada günümüze kadar gelen kalıntıları ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Şu anda çalışmalarımıza devam ediyoruz” şeklinde konuştu.



“Kazı çalışmalarına katkıda bulunuyoruz”


Kazı çalışmalarına Peyniryemez köyünden katılan vatandaşlardan Esma Solak da, “Buraya geliyoruz, çalışıyoruz. Ailemize katkı sağlıyoruz hem de buranın aydınlığa çıkmasını istiyoruz. Burada kazı çalışmaları yapıyoruz. Burasının turizme kazandırılmasını istiyoruz. Biz de kazı çalışmaları ile katkıda bulunuyoruz.” ifadelerine yer verdi.



“Erken evrelere ait yeni mimari öğeler ortaya çıkmaya başladı”


13 Temmuz’da çalışmalara başladıklarını belirten kazı başkan yardımcısı Burcu Yıldırım da, “Leiden Üniversitesi Arkeoloji Bölümünde doktora çalışmalarıma devam ediyorum. Biz bu seneki çalışmalarımıza 13 Temmuz’da başladık. 30 Ağustos’a kadar çalışmalarımıza devam etmeyi düşünüyoruz. Şuanda Kalkolitik dönem, Bizans dönemi ve demir çağına ait açmalarda çalışmalarımıza devam ediyoruz. Yaklaşık 20 işçi ve bir o kadar öğrenci ve uzman ile yaklaşık 35 kişilik bir ekibimiz var. Çalışmalarımız gayet iyi gidiyor. Şu ana kadar Kalkolitik dönemden bahsedecek olursak aşağı kasaba olarak adlandırdığımız alanda büyük ihtimalle bu sezonun sonunda en erken evreye ulaşmış olacağız. Bu bizim umduğumuzdan çok çok daha iyi bir gelişme olacak. Kazı çalışmalarımızda şu ana dek birçok mimari öğelere rastladık. Bahsettiğim gibi en erken evrelere ulaşırken aslında bu erken evrelere ait yeni mimari öğeler ortaya çıkmaya başladı. Tabi bunlar çok ilginç ve bunların kazısına devam ediyoruz. Bol bol çanak çömlek buluyoruz, hayvan kemikleri buluyoruz ama sezonun sonunda bu görüntü değişebilir. Şu anda daha çok mimari buluntular çıkıyor” diye konuştu.



“Kalkolitik dönemden Bizans dönemine kadar kesintisiz bir yerleşim söz konusu”


30 yıla yakın kazı çalışmalarının devam ettiğini söyleyen Çadır Höyük Kazı Başkan Vekili Deniz Erdem ise “Orta Doğu Teknik Üniversitesi Tarihsel Çevre Değerlerini Koruma Merkezinde görevliyim. Aynı zamanda Çadırhöyük’te kazı başkan vekilliğini yürütüyorum. Höyüğümüzde 30 yıla yakın kazı çalışmalarımız devam ediyor. Yozgat tarihi için oldukça önemli bir yer çünkü milattan önce 4. binde şu anda içinde bulunduğumuz alan erken dönem alanı. Kalkolitik dönemden Bizans’a kadar kesintisiz bir yerleşim söz konusu. Bu da aşağı yukarı 6 bin yıllık tarihe tekabül etmekte. Dolayısıyla Yozgat’ın 6 bin yıl boyunca gösterdiği gelişimi çadır höyükten okumak mümkün” dedi.



“Seramik üreticiliği ve ticaretine ev sahipliği yapmış”


Çadır Höyüğün erken dönemden itibaren seramik üreticiliğine de ev sahipliği yaptığını söyleyen Erdem, “Aynı zamanda bu seramiğin ticaretini yapmış bir höyük. Dolayısıyla ticaret ağları açısından da önemli bir yerde bulunmakta. Önümüzdeki çalışmalarda daha erken neolitik döneme de inmeyi umuyoruz. Dolayısıyla ilk köy yerleşiminden günümüze kadar Yozgat tarihini detaylı bir şekilde Çadırhöyük’ten öğrenmek mümkün olacak. Kalkolitik dönemden itibaren yerleşim görmüş erken tunç çağında yerleşim devam etmiş daha sonra Hitit’ler ve demir çağ yerleşiminin üzerine Roma Helenistik dönemler yaşanmış en sonda Bizans yerleşimiyle höyüğümüz son bulmuş. Yozgat’ın en eski tarihi yapılarından bir tanesi ve yerleşiminin kesintisiz olması. En önemlisi bütün bir tarihi gelişimi hiçbir fire vermeden detaylı bir şekilde incelememiz ve anlamamız mümkün” ifadelerine yer verdi.